20 Ağustos 2010 Cuma

ÇOK ŞÜKÜR YENİ BLOGUMA TAŞINDIM

Bir önceki blogumda yaşadığım sorunlar nedeniyle taşınma kararı almıştım.Ben biraz tutucuyum galiba.Maalesef değişiklik yapamadım.Eskisiyle aynı oldu.Ama ben blogumu böyle seviyorum.
Efendim biz bu arada neler yaptık, neler ettik.HAtırlamaya çalışayım.O kadar uzun zaman olduki yazmayalı neredeyse unutmuşum.Tabi bende öyle notlar alma alışkanlığı da olmayınca.Böyle kal gelir insana.Bir düşünelim bakalım.Kızlar konuşmayı iyice ilerlettiler.HAtta Karya şarkı bile besteliyor kendince.Halası İzmire geldiğinde bestelediği bir şarkı var.Adı "acaba bayrak nerde".Sözler de sadece bu var ama o kadar güzel söylüyor ki kızım.Dün akşam da yatarken ben gözlerimi kapadım uyuyorum.O kendince şarkı söylüyor.Şarkının sözleri şöyle.Pinokyo pinokyo, anne işe ııııı, baba işe ııııı, damla, karya hıııı hıııı...Şimdi bu şarkıda pinokyoya anne ve babanın işe gitmediğini söylüyor onu anladım da..herhalde şu Damla Karya hııı hıııı da onlarında sevindiklerini mi anlatıyor.Anlayan varsa beri gelsin.
Akşam WC de Damla çişini yapıyor.O lazımlıkta bende ayakta onu bekliyorum.Başladı ağlamaya.İstediği bir şey olmayınca illaki ağlama vardır bizde.Neyse o ağlarken aklıma Harvey Karp amcanın söyledikleri geldi.HAni şu "Mahallenin Mutlu Yumurcağı"nda anlattıkları.Ara ara deniyorum işe yararmı diye ama hala bir gelişme olmadı bizde.Damla'yla aramızda geçen dialog şöyle.
Damla-ühühhhüüüüüüüüüü
Anne-Ne oldu kızım neden ağlıyosun?
Damla-ühühüüüüüüüüüüü
Anne-Damlacım lütfen ağlamadan söylermisin ne istediğini anlamıyorum seni.
Damla-men bıcı bıcı
Anne-olmaz annecim biraz önce yaptık bıcı bıcı sürekli banyo yapamayız.
Damla-ühühüüüüüüüüüüüüü mennnnn bıcı bıcı
Anne-(kafasında ışık yanar) Damla sen bıcı bıcı yapmak istiyorsun
Damla-eyettttt
Anne-Annecim bıcı bıcı yapmak istediğini biliyorum ama bıcı bıcı yapamayız
DAmla-ühühüüüüüüüüüüüü bıcı bıcı
Anne-bıcı bıcı yapmak istiyosun, bıcı bıcı
Anne-evet bıcı bıcı yapmak istiyosun
Damla-eyettttttttt
Anne-annecim bıcı bıcı yapmak istediğini biliyorum.Ama daha biraz önce yaptık o yüzden yapamayız.
Damla-ühühüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü
Anne-(başarılı olamayacağını anlayarak) Damla hadi gel seninle dergilere bakalım.
Damla-mamammmm
Çok şükür diyerek çıkıyorum banyodan ve dikkat dağıtmanın en son yöntem olduğunu söyleyen Harvey amcaya bu yöntemlerin neden bizim cadılarda işe yaramadığını sormak istiyorum.Ben mi beceremiyorum acaba anlamadım ki.
Aslında bunu yaparken kendimi çok komik hissediyorum.Mağara adamına bir şeyler anlatmak bana göre değilmiş.İyi ki gerçekten mağara döneminde yaşamıyorum.Yoksa anlaşmazlıktan ölebilirmişim.
Gelelim günlük yaşantımıza.İzmir o kadar sıcak ki.Neredeyse günde iki kere duş alıyor kızlar.Sonra sadece altlarında bir donla geziyorlar bütün gün.BAlkonda yaşıyorlar zaten.Ama balkonda yaşamamızın da kötü bir tarafı var.Damla eline ne geçerse aşağıya atıyor hala.Geçen haftasonu M.pazardan kızılcık aldı.Yıkadım güzelce önlerine koydum yesinler diye.bende mutfağa geçtim.Bunlarbir müddet sonra içeri geçtiler.Bir ara gözüm takıldı balkondaki tabağa.Bomboş duruyor.benim cadıların bu tabağı silip süpürmesi mümkün değil.Hemen balkondan aşağı baktım ve tahminlerimde yanılmadığımı dehşetle farketim.Bütün kızılcıklar aşağıda duruyor bir hışımla içeri girdim.Kim attı o kızılcıkları dedim.Damla "mennn" demezmi.Garibim yalanda söyleyemiyor.Neyse tekrar konuştuk bu kez çok ciddi bir şekilde konuştuk.Tamam söz dedi bakalım ne kadar uygulayabilecek verdiği sözü.Bütün kurulama bezlerim, mandallarım, tarif kağıtlarım bile aşağıda geziyor.Bazen komşuların balkonuna düşüyor.her şekilde yerdekilerin bizim olduklarını anladıkları için insanlar direk bizim eve getiriyorlar.
ufffffffff çok sırtım ağrıdı.Biraz dinleneyim bari.